Telefon:
Seyhan/Adana

Miras Hukuku

Miras hukuku bir özel hukuk dalıdır. Miras hukukunda uzman avukatlara miras avukatı denilmektedir. Kişilerin vefat etmesiyle ortaya çıkacak ölüme bağlı tasarrufların ve gaipliği üzerine gerekli işlemlerin düzenlenmesiyle ilgilenir. Avrupa hukuku geleneğinde medeni hukuk kapsamında değerlendirilmektedir. Medeni hukukun diğer alanları şu şekilde sıralanabilir:

  • Eşya hukuku,
  • Borçlar hukuku,
  • Kişiler hukuku,
  • Aile hukuku.

Miras Hukuku Neleri Kapsar?

Miras hukuku davaları sayısız nedenle açılabilir. Ancak miras hukuku alanında değerlendiren başlıca davalar başta mal paylaşımı olmak üzere şöyle listelenebilir:

  • Mirasın reddi kararına itiraz davası,
  • Miras taksim davaları,
  • Mirastan feragat sözleşmesi davaları,
  • Vasiyetnamenin iptali ve iflası davaları,
  • Borçlu olan mirasçıya kayyım atanması,
  • Miras istihkak davası,
  • Mirasçılık belgesi davaları,
  • Mirastan yoksunluğu tespit davaları,
  • Vasiyetname yazım süreçleri.

Miras Hukukunda Mal Paylaşımı Nasıldır?

Mal paylaşımı miras hukukuna en sık konu olan hususların başında gelir. Miras için gerekli düzenlemeler yapılmış ve vefat eden kişi ölümünden sonra gerçekleşmesini beklediği tasarrufları kayıt halinde bıraktıysa mal paylaşımı bu doğrultuda yapılır. Mal paylaşımı hakkı olan alt ve üst soylar şu şekilde maddelenebilir:

  • Birinci derece alt soy çocuklar,
  • Birinci derece üst soy anne ve baba,
  • İkinci derece alt soy torunlar,
  • İkinci derece üst soy büyükanne ve büyükbaba,
  • İkinci derece yan soy kardeşler,
  • Üçüncü derece yan soy; yeğen, hala, dayı, amca, teyze.

Vasiyetname Olmadan Mal Paylaşımı Yapılması

Eğer kişi ölümünden önce bir mirasçı atamadıysa; 22 Kasım 2001’de kabul edilen ve 1 Ocak 2002’de yürürlüğe sokulan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu içinde belirtilen altsoylar ve üstsoylar yasal mirasçılar olarak tayin edilir ve kanunla belirtilen oranlarda miras paylaşımı yapılır.

Miras bırakan vefat etmiş kişinin ilk derece mirasçıları çocuklarıdır. Her evlat mirastan eşit olarak paylaşım alır. Eğer mirası bırakan kişiden daha önce vefat etmiş evlatları varsa ve bu evlatlardan torun bulunuyorsa hak doğrudan onlara verilebilir.

Mirastan Çıkarılma Durumu

Miras bırakan yasal ve iradi olarak arkasından gelen mirasçılardan istediklerini mirastan mahrum bırakma hakkına sahiptir. Mirastan çıkarılma faaliyeti miras bırakan ile alt ve üst soyları arasındaki bağlar düşünüldüğünden katı şartlara bağlanmıştır. Bunlardan birisi de saklı paylı mirasçılar kabul edilen eş ve çocukların; saklı payları üzerinde kanunla belirtilen şartlar yerine gelmeden çıkarılma yapılamamasıdır. Saklı paylı mirasçılar saklı paylarından mahrum edilmek istense de mirastan haklarını alabilirler. Ancak bu saklı paylar dışında miras bırakacak kişi istediği gibi tasarrufta bulunabilir. Saklı payların kime ne ve oranda olduğu Türk Medeni Kanunu’nun 506.maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca saklı paylar için mirastan ıskat işlemi de yapılabilir.

Saklı pay sahipleri mirastan ıskat edilmişlerse haklarını almak için tenkis, pay alma ve terekenin iptali davaları açma hakkında mahrum kalırlar.

Mirasın Reddedilmesi

Mirasın reddedilmesi halk arasında reddi miras olarak da bilinir. Mirasçılar miras bırakacak kişinin vefat etmesi üzerine her türlü borç ve alacaklarıyla birlikte kazandıkları mirastan haklarını feragat ederek yükümlülüklerinin de reddedebilir. Miras hukuku içinde külli halefiyet ilkesi olarak bilinen prensip doğrultusunda tayin edilmiş ve kanunen mirasçı olmuş kişiler miras bırakanın ölümüyle birlikte kendiliğinden mirasçılık sıfatında olurlar. Mirasçılık miras bırakanın borçlarını da üstlenmek ve kendi mal varlıklarıyla da bunlardan sorumlu hale gelmek anlamına gelir. Bu nedenle mirasın gerçek reddi ve mirasın hükmen reddi şeklinde iki ayrı biçimde mirasın reddedilmesi yoluna gidilebilir.

Mirasın gerçek reddi miras bırakanın son ikamet adresinde görevli ve yetkili olan Sulh Hukuk Mahkemeleri’ne şifahi ya da yazılı olarak başvuru yapmak yoluyla gerçekleştirilebilir (TMK. m. 609). Bu mirasın reddedilme işlemi düşen bütün sorumluluk ve hakları kapsayacak biçimde şartsız ve kayıtsız olarak yapılmalıdır hiçbir mirasçı, mirası kısmen reddedemez.

Eğer miras bırakan kişinin vefat etmeden önce ödeme aczi yaşadığı tespit edilmişse, TMK içindeki 605. Maddenin ikinci fıkrası doğrultusunda miras hükmen reddedilir. Hükmi ret iptal edilebilir ve mirasçılar herhangi bir süre kısıtlaması olmadan miras ve borçlar için başvuruda bulunabilir.

Vasiyetname Türleri ve Hazırlama Şartları

Bir kişinin ölümünden sonra gerçekleşmesini istediği arzu ve tasarrufları belirttiği, mal varlığının nasıl paylaşılacağını açıkladığı sözlü ve yazılı beyanlar vasiyetname kısaca vasiyet denilir. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu madde 502 doğrultusunda vasiyet bırakabilmek için şu şartlar sağlanmalıdır:

  • 15 yaşından büyük olmak,
  • Ayırt etme gücü ve özgür irade sahibi olmak.

Vasiyetnameler üç türe ayrılır ve üç türde kendi içinde kanuni şekil ve şartlara tabiidir. Türk Medeni Kanunu içinde yer alan vasiyetname türleri şöyle sıralanabilir.

  • TMK 539. ve 541. Maddeler arasında düzenlenen sözlü vasiyetname,
  • TMK 538. Madde için yer alan el yazılı vasiyetname,
  • TMK 532. ve 537. Maddeler arasında düzenlenen resmi vasiyetname.

Resmi Olarak Vasiyetname Hazırlanması

Resmi vasiyetname hazırlanma aşamasında iki tanığın ve görevli memurun hazır bulunması şartı bulunur. Bu memurlar; sulh hâkimi, noter ya da kanunla yetkilendirilmiş başka görevli resmi memurlar olabilir. Miras bırakan resmi memura vasiyetname yazdırır ve yazılı vasiyetnameyi onayladığına dair imza attıktan sonra şahitler önünde beyanda bulunur. Şahitler: cezai ehliyeti olmayan, okuma yazma bilmeyenler, kamu hizmeti yasaklananlar ve miras bırakan ile soy bağı olanlar arasından seçilemez.

El Yazısı ile Vasiyetname Hazırlanması

El yazılı vasiyetname ise başında belirtilecek tarih dahil bütünüyle miras bırakacak kişinin el yazısıyla yazılan vasiyet türüdür. Bu vasiyetlerde miras bırakanın okur yazar olması mecburidir ve parmak basmak yöntemi imza olarak kabul edilmez. Ek olarak miras bırakan dışında herhangi bir kişi tarafından yazılan vasiyetnameler de geçerli kabul edilmez. El yazısı ile vasiyetname yazıldıktan sonra kapalı ve açık fark etmeksizin; noterlere, sulh hakimlerine ya da görevli memurlara teslim edilmelidir.

Sözlü Vasiyetname Hazırlanması

Eğer miras bırakması gereken kişi el yazısı ile vasiyetname ya da resmi vasiyetname hazırlayamayacak şekilde şu koşulları yaşıyorsa:

  • Savaş durumu,
  • Yakın ölüm tehlikesi, 
  • Ulaşımın kesilmesi, 
  • Şiddetli hastalık, 
  • Olağanüstü bir durum.

Resmi vasiyetname için gerekli şartlara uyan (okur yazarlık şartı hariç) iki farklı tanığa sözlü olarak vasiyette bulanabilir. Tanıkların vasiyeti ivedilikle yazmaları ya da okuma yazma bilmiyorlarsa yazdırmaları gerekir. Sonrasında resmi makamlara vasiyet tutanağı ulaştırılmalıdır.

Call Now Button